Bu hafta, harika bir dergi için soruları cevapladım. Sorulardan biri gerçekten çok değerliydi; “Covid-19 ile tüm yaşamımız değişti peki pazarlamada neler değişti?”… Bu soruya verdiğim cevabı biraz daha geliştirerek bu yazıyı hazırladım. Keyifli okumalar…
Cavid-19 ile pazarlamadaki büyük değişimden bahsedeceksek ilk olarak herhalde dijital göç eğiliminden başlamak gerekecektir. Dijital göç, bir işin fiziki alandan dijital ortama taşınmasını ifade ediyor. Aslında kavram hiç yeni değil, ilk defa neredeyse 20 yıl önce Adrian Slywotzky tarafından ortaya atılan kavram, yeni değişimlerin yarattığı rekabet ortamlarının endüstrilerde inanılmaz değişimlere sebep olduğunu ve bu değişimlere adapte olamayan işletmelerin önemli bir kısmının yok olduğunu ortaya koymuştu. Pandemi döneminde de benzer bir durum yaşandı ve neredeyse tüm işkolları dijital ortama taşındılar. Çok doğal olarak birçok iş kolu dijital ortama taşınma hızına yetişemedi. Örneğin bankalar bu konuda çok hızlı davranırken, hediye kartı sektörü bu konuda çok yavaş kaldı. Üstelik bu değişim o kadar hızlı geldi ki, her sektörün aynı şekilde tepki vermesi mümkün olmadı. McKinsey’nin yaptığı Avrupa’yı kapsayan dijital adaptasyon araştırmasına göre, sektörler yüzde 14’lük “zıplamayı” normalde 2-3 yılda ancak yapabileceklerdi, fakat Covid-19 perakendeden lojistiğe bütün sektörler için hızlandırıcı rol oynadı. Bu dönem içerisinde tüketicilerin yani bizlerin dijitalleşmeye uyum düzeyi ciddi anlamda arttı. Aynı araştırmaya göre tüketicilerde dijitalleşmeye uyum düzeyi, bu dönemde yüzde 81’den yüzde 95’e yükseldi.
Okumaya devam et