EpostaPazarlama.Com

Internet, pazarlama için en  etkin ortamlardan biri haline geldi. Hala internet  üzerinden yapılan tanıtımlar, alternatiflerine göre en  ucuz olanları. Türkiye’de internet üzerinden tanıtım  yapmak için birçok alternatif var. Google Adwords  bunlardan bir tanesi. Bir diğer alternatif de,  e-postalar yolu ile ürün veya hizmetlerin tanıtımlarının  yapılması…

 

EpostaPazarlama.Com da, e-posta yolu ile tanıtım   yapmak isteyen firmalar için hizmet veriyor. Web sitelerinde, e-posta ile tanıtım konusunda çok yalın ama   faydalı bilgiler vermişler, e-posta ile pazarlama   yaparken dikkat edilmesi gereken konuları özetlemişler.   Bunun yanında dikkate değer bir fiyatlama stratejileri   var, tüm hizmetleri 250 YTL karşılığında sunuyorlar. Şu  anda aktif olarak çalışan MailMarketer, EkoMailing,  EpostaReklam gibi şirketlerin fiyatlarıyla   karşılaştırılamayacak kadar ucuz!

Göz Testleri

Web sitelerinin daha etkin olabilmesini sağlamak amacıyla internet üzerinde birçok firma, web sitelerinin açıldığında hangi bölgelerin daha çok dikkat çektiğini anlamaya yönelik araştırmalar yapıyor.

Araştırma sonuçları gösteriyor ki, genelde bir site açıldığında, kullanıcılar ilk olarak sitenin SOL ÜST köşesine odaklanıyorlar. Özellikle sol üst köşede olan bilgi, kullanıcılar tarafından öncelikle fark ediliyor ve okunuyor.

eyetest.jpg

Yukardaki tablo, bir web sitesi açıldığında kullanıcıların hangi bölgelere öncelik verdiğini gösteriyor. Web sitenizin etkinliğini arttırmak için, sizin için önemli olan içeriği, bu araştırmanın sonuçlarına göre yerleştirmenizde fayda var.

Great Pockets

henryneedle.jpg

Great Pockets (Dev Cepler), yeni bir konsept sunuyor; tarih boyuca taşımak zorunda kaldığımız şeylerin sayısının artmasıyla, ceplerimizin de buna göre çekillenmesi lazım diyor ve 21.yy’ınyeni dev cepli kıyafetlerini sunuyor.

Bu sunumu, muhteşem bir web sitesi ile yapıyor; http://www.greatpockets.com/

Bu sitede, dev cepli bay ve bayanlar için hazırlanmış kıyafetleri tüm detayları ile görebiliyorsunuz. Hatta online sipariş bile verebiliyorsunuz.

Eğer kıyafetler hoşunuza gitmediyse, ekranın sağ ortasında bulunan “No, thanks (Hayır, teşekkürler)” tuşuna basın ve tarihin en başarılı internet pazarlama kampanyalarından birini görün…

Web 3.0 Günü; Web 3.0 ve Pazarlama

13 Nisan tarhinde Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirdiğimiz WEB 3.0 GÜNÜ gerçekten çok başarılı geçti. Bu etkinlik kapsamında ben de, “WEB 3.0 ve Pazarlama” konulu bir sunum yaptım. Aşağıdaki resme tıklayarak sunumun tamamını indirebilirsiniz.

web30.jpg

Müşteri Odaksız Web Siteleri

Internet, tüm firmalara tanıtım anlamında müthiş ucuz seçenekler sunuyor. Normal şartlarda basılamayacak kadar çok ve en önemlisi dağıtamayacak kadar fazla bilgiyi web siteleri sayesinde potansiyel müşterilere ulaştırmak mümkün.

Peki firmalar bu müthiş aracı ne kadar etkin kullanabiliyorlar?

Ne yazık ki, çok ama çok az!

Firmaların web sitelerine girdiğimizde karşımıza firmanın müthiş ürünleri, inanılmaz başarılı hikayeleri, muhteşem kalite politikaları çıkıyor. Tabii ki, firmalar kendilerini övecekler ama, burada “müşteri” nerede?

Müşteriler, firmalarla tabii ki ilgileniyorlar ama artık ilgilendikleri sadece firmanın ürünleri veya hizmetleri değil “çözümler”. Bu yüzden firmalar kurumsal web sitelerinde kendilerinden bahsetmeyi bırakıp, potansiyel müşterilerinin hangi problemlerini çözebileceklerine dair bilgileri yayınlamaya başlamalarılar!

Herhangi bir web sitesine girdiğimizde karşımıza genellikle şöyle bir açılış ekranı çıkıyor;

“ …. Şirketi 1932 yılından bu yana ….. sektöründe faaliyet göstermektedir. Sektörün lider üreticisi olan firma, 120 çeşit ürünü en yüksek kalitede üretmektedir.”

Harika, tebrikler, müthiş! Peki bu bilgilerin müşteriye faydası ne? Müşteri, bu firmayla niye çalışmalı?

Artık kurumsal web sitelerinin olmazsa olmaz yanı “müşteri odaklılık” olmalı. Müşteriye, firmayla çalışıldığında elde edeceği kazanımlar en yalın biçimiyle anlatılmalı. Bu bilgiler, önceki müşterilerin söylemleriyle desteklenmeli, daha da sağlamlaştırılmalı.

Aynı web sitesinin açılış ekranında aşağıdaki bilgiler olduğunu düşünün;

“ …… şirketi 1932 yılından bu yana, 200’den fazla firmaya üretimini yaptığı ürünleri sunmaktadır. Firmamızın ürünlerini kullanan müşterilerimiz, üretimlerinde %12 ila %19 verim artışı sağlamaktadır”

Sizce hangisi daha etkili?

Aynı sitenin içerisinde, bu verimlilik artışının nasıl sağlanacağı detaylı olarak anlatılırsa, firma ürünlerini kullanan eski müşterilerin verimlilik artışları ile ilgili söyledikleri eklendirse bu firma sizin ilginiz çekmez mi?.

Firmalar pazarlamanızda farklılaşmayı, web sitelerini tamamen müşteri odaklı hale getirerek sağlayabilirler. Müşteri odaklı olmak için aşağıdaki 3 sorunun cevabı sitenizde muhakkak olmalı;

1- Kurumsal sitenizde, müşteri sizinle çalışmakla ne kazanacak?

2- Bu kazanımlarla ilgili veriler sitenizde mevcut mu?

3- Ürün yada hizmetinizi daha evvel kullanan müşteriler, bu verileri destekleyici olarak neler söylemişler?

Web sitenizi bir daha okuyun, sizi sizinle çalışmak için ikna edebiliyor mu?

E-postalar ve E-pazarlama

Dr Robert J Houchin, e-pazarlama konusunda iki çok önemli rakamı açıkladı;

1- E-satınalma yapan kişilerin %78’i, bir e-satınalmayı e-posta ile kendilerine gelen teklifi tıklayarak gerçekleştirmişler.

2- Küçük firmaların %54’ü e-posta ile pazarlamayı en etkin pazarlama yöntemi olarak görüyorlarmış.

Yani e-posta ile pazarlama bütün hızıyla devam edecek.

Umarım bizde de e-posta pazarlama hizmeti veren kurumsal şirketlerin sayısı artar.

Unutmadan, madalyonun bir de diğer yönü var, spamlar artacak!!!

UygunTeklif.Com

UygunTeklif.Com’u Blogcu’ya girerken verdiği banner reklam sayesinde tanıdım. Muhteşem bir fikir. Kendilerinin anlattığı şekliyle, Uygunteklif, 21. yüzyılın rekabetçi piyasa koşullarını, aynı yüzyılın sembolü olan iletişim teknolojileriyle karşılayan bir platformdur. Uygunteklif,

Müşterilere: Aradıkları ürün veya hizmete kolay ve hızlı ulaşma olanağı, Pek çok firmadan aynı anda teklif isteme kolaylığı, Talebini ayrıntılı bir şekilde ileterek, yüzyüze görüşme aşamasına kadar geçen süreyi kısaltma fırsatı, İstediği iletişim şeklini tercih ederek, bu süreçte tüm kontrolü elinde tutma yetkisini sunar.

Firmalara ise: Pazarlamada İnternet kanalını kullanmasalar bile bu kanaldan gelecek müşterilerle buluşmayı, Tek bir müşteriden bile fazlasıyla karşılanabilecek çok düşük bir maliyetle, seçilen süre boyunca yeni müşteriler edinmeyi, Türkiye’nin her yerinden gelecek talepleri rekabetçi koşullarda ciroya çevirme olanağını, İnternet’in hızını müşteri memnuniyetine çevirme şansını sunar.

Nasıl çalışır? – Müşteri ilgili kategoriye talebini ve iletişim bilgilerini girer, Talep, o kategoride kayıtlı firmalara ulaştırılır, Firmalar tekliflerini doğrudan müşteriye iletip, kendisine en uygununu seçme olanağı verir.

Umarım iş yaparlar. Umarım böyle e-pazarlama sitelerinin sayısı artar…

E-posta Kampanyaları; Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler.

E-posta Kampanyaları; yapılması ve yapılmaması gerekenler:

1- Asla Outlook veya benzeri mevcut programınızla çoklu e-posta göndermeye çalışmayın. Bu işi ya bir e-posta gönderim firmasına yaptırın yada çoklu e-posta gönderim programlarından birini satın alıp, bu program ile gönderiminizi yapın.

2- Çok sık e-posta yollamayın. Ortalama bir internet kullanıcısı günde 100’e yakın e-posta alıyor. Eğer söyleyecek önemli birşeyiniz yoksa, e-posta yollamayın.

3- E-posta listenizden çıkmak isteyen kişileri hemen listenizden çıkartın: Asla onlara bir daha e-posta yollamayın.

4- E-posta gönderim listenizi asla kimseyle paylaşmayın. O sizin en değerli hazineniz.

5- Pazartesi ve Cuma günleri e-posta yollamayın. Okunma olasılıkları çok az.

6- E-postalarınızın KONU kısmının muhakkak dikkat çekmesini sağlayın. Bir e-postayı okunmadan silinmekten kurtaracak kısım, KONU kısmıdır.

Pazarlamanın Yakın Geleceği

Önce rakamları ortaya koyalım;

• 2005 sonu itibari ile Dünya da internet kullanan kişi sayısı 1 milyarı aştı. Bu kullanıcıların %84,5’lik kısmı interneti düzenli olarak kullanıyor.

• 2005 yılında, Türk şirketlerinin %88’i bilgisayar kullanıyor, %80,43’ünün internet erişimi var.

• 2005 yılında, Türkiye’deki şirketlerin %48,20’sinin çalışan bir web sitesi var.

• 2004 verilerine göre Türkiye’de evlerin %8,66’sında internet erişimi var.

• Türkiye’de 7,3 milyon internet kullanıcısı var.

• Çevrimiçi açık arttırma sitesi gittigidiyor.com’da 2006 yılı içerisinde 255.000’den fazla açık arttırma sonuçlandı, günde 320.000 ziyaretçi siteyi dolaştı.

• 2006 yılının ilk 3 ayında, ABD’deki internet reklamcılığı %38 artarak 3,9 milyar $’a ulaştı.

• Internette günde ortalama 75.000 yeni web günlük oluşturuluyor ve kullanıma açılıyor.

• Nisan 2006 itibari ile mevcut web günlük sayısı 35,3 milyon.

• 2006 yılında Pazarlama ve Reklam Giderlerinin akacağı kollar arasında en büyük dilim %79 ile interaktif pazarlama, ardından deneysel pazarlama (virüslü pazarlama, gerilla pazarlama…) geliyor.

• 2005 yılında internet reklamcılık gelirleri %30 artarak 12,5 milyar $’a ulaştı.

• 2006 yılında 15,000 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, satın almada en etkin medya “Ağızdan ağıza pazarlama”

• 2007 yılında Dünya’da 500 milyon cep telefonu kullanıcısı olacak.

• 2003 yılında Avrupa’daki operatörler, M-ticaretten 23 milyar $ kazandı.

• Türkiye’de TRT’nin televizyon kanalları haricinde 24 ulusal, 16 bölgesel ve 224 yerel televizyon ile 36 ulusal, 108 bölgesel ve 944 yerel radyo kanalı faaliyet göstermekte.

• Türkiye’de, 2005 yılında reklam sektörü %30 büyüyerek 1,7 milyar $’a ulaştı. 2006 yılında sektörün 2,0 milyar $’a ulaşması bekleniyor.

• Türkiye’de 2004 verilerine göre TV reklamlarını “gereğinden fazla yoğun” bulanların oranı %77.

• Avrupa’da ortalama çalışanların %52’si, günde 2 saatini gelen e-postaları okumak için harcıyor.

• 2004 yılında sanal POS ile Türkiye’de 7.617.446 işlem yapıldı.

• 2004 yılında Türkiye’de kayıtlı kredi kartı sayısı toplam 29.978.243’a ulaştı.

Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde, sayısal devrimin bizim haberimiz olmadan –haberimiz olup olmamasını da pek önemsemeden gerçekleşmiş olduğunu kabul etmek zorundayız. Peki bu sayısal devrim, neleri değiştirecek?

Bu devrimin binlerce sosyal ve ekonomik olguyu etkileyeceği ve birçoğunu da değiştireceği bir gerçek ama bu devrim ile en çok değişen şey kişiler, yani bizler..

Bizlerin değişmesi demek, tüketicilerin değişmesi demek, tüketicilerin değişmesi demek, tüketicileri etkilemek için çabalayan pazarlamanın değişmesi demek.

Peki yeni pazarlamada neler farklı olacak?

Teknolojinin Kullanımı Artacak:

Pazarlamada kullanılan teknoloji artacak. Bu gün zaten internet sayesinde pazarlama inanılmaz etkin silahlar kazanmış durumda. Sadece internet üzerinden yapılan tanıtım faaliyetleri (web siteleri) ve iletişim kolaylıkları (e-posta, messanger yazılımları) ile sınırlı kalmayan bu silahlar, özellikle kişisel yayınların (bloglar) devreye girmesiyle inanılmaz boyutlara ulaştır.

Pazarlamada teknoloji kullanımı internetin yanında özellikle mobil pazarlamada etkin olacak. Artık tüketiciye yönelik yapılan kampanyaların çoğu, daha odaklı olabildikleri için cep telefonları üzerinden yapılacak. Ayrıca m-pazarlama sayesinde ROI (yatırım dönüş oranı) ölçülebildiğinden, daha çok tercih edilen bir mecra olacak.

İnternet ve mobil teknolojilerin dışında da, yeni teknoloji kullanımı pazarlamanın en temel özelliği olacak. Artık pazarlamacıların yeni teknolojilerle barışık, kolay uyum sağlayan kişiler olması da gerekiyor.

Pazarlar Küçülecek:

“Herkese satmak”, artık her pazarlamacının hayalinde olan, geçmişi anarken kullandığı terimlerden biri haline geldi. Artık şirketler, yoğun rekabetten kendilerini uzaklaştırabilmek için “mikro pazarlar” yaratmaya ve bu pazarları korumaya çalışıyorlar. Mikro pazarlara odaklanmış şirketlerin uzmanlıkları da artıyor, dolayısıyla bu pazarı korumak, hem bu uzmanlıklarından hem de pazarın diğer rakiplere cazip gelmemesinden dolayı daha kolay hale geliyor. Pazarların küçülmesiyle birlikte, hedef kitle artık bireyler haline gelecek.

Reklamın Pazarlamadaki Etkinliği Azalacak:

Reklamlar, 20.yüzyılın mucize markalarının yaratılmasına sebep oldular. Ama artık çok da fazla işe yaramıyorlar. Çok sık, çok fazla kullanıldıklarından, artık hedef kitle reklamlara karşı kayıtsız; reklamları izlemiyorlar, okumuyorlar. Tüketiciler, bir firmanın reklam verebilmek için ne kadar para harcadığıyla ilgilenmiyor, kanalı zaplıyor, sayfayı çeviriyor, mesajı siliyorlar. Tüketicilere daha evvel reklamlarla verilen mesajların doğru çıkmaması, ve mesajların çok fazla olması, tüketicilerin reklamlara olan inancını kaybetmesine yol açtı. Artık tüketiciler reklamın abartılı, taraflı ve hatta aldatıcı olduğuna inanıyor

Halkla İlişkilerin Etkinliği Artacak:

Reklamların etkinliğinin azalması sebebiyle, pazarlamanın tanıtım işlevini yerine getirecek yeni araçlara ihtiyacı var. Reklamların inandırıcılığını ve güvenini kaybetmesi sebebiyle, pazarlamacılar artık sıkı sıkıya halkla ilişkilere sarılmak zorunda kalacaklar. Halkla ilişkiler, reklamla kıyaslandığında çok daha ucuz ama çok daha zor kontrol edilebilir. (Reklamları istediğiniz zaman, istediğiniz mecrada planlayarak yayınlatabilirsiniz.) Ama etkisi, reklamla karşılaştırıldığında çok daha fazla. Satın alma karar sürecinde, reklam yerine halkla ilişkileri kullanmak, yapılan promosyon aynı kaldığı sürece çok daha etkin. Artık firmalar Hİ kampanyalarını tasarlamakla kalmıyor, gerçekleşmeleri için toplu dua ayinlerine çıkıyorlar!

Farklılaşma Daha Fazla Önem Kazanacak:

Pazarlama tanımlarını bile değiştiren müthiş bir süreç içerisine girdik. Artık söz konusu olan, mal ve hizmetlerin bolluğu. Kıtlığı çekilen tek şey ise müşteri. Pazarda, her ürün ve hizmetin daha ucuzu, daha pahalısı, daha kalitelisi, daha kalitesizi mevcut. Rekabet, olabileceği en üst seviyeye ulaşmış durumda ve işte kötü haber; daha da artacak.

Bu rekabet çerçevesinde, aynı ürünü veya hizmeti piyasaya sunmak, görünmez hale gelmek demek. Görünür olmanın tek yolu ise rakiplerden farklı olabilmek. Pazarlama, artık tamamen farklılık üzerine odaklanmak zorunda. Ürününün veya hizmetin, sunuş biçimlerinin, yanal özelliklerinin farklı olmadığı durumlarda, sunumu yapanın pazarda hiçbir şansı yok. Pazarlama, artık sadece farklılaşmaya odaklanacak.

Pazarlama Yeni Müşteriler Yerine Mevcut Müşterilerine Odaklanacak:

İşletmeye yeni müşteri hesapları katmak pazarlamanın başından beri üzerinde sürekli tartıştığı, değer verdiği konu olsa da, yeni müşteri bulmanın yüksek maliyetleri ve yeni müşteriyi elde tutmanın maliyetleri artık pazarlama bütçelerini zorlar duruma geldi. Yeni müşteriyi bulmak için yaptığınız tanıtım harcamalarının yanında, çalışmaya başladığınız her yeni hesap, size yeni ödünlere, indirimlere şirketler karlılıklarının büyük çoğunluğunu kaybetmeye başladılar. Pazarlamacılar yeni bir kaynağı keşfetti; mevcut müşteriler!

Mevcut müşterileri elde tumanın maliyeti hem daha düşük, üstelik küçük fiyat artışlarına karşı genelde tepkisizler. Bu yüzden pazarlama odak noktasını mevcut müşterilere çevirmeye devam edecek. Her firma, “sürekli alan müşteri” yaratacak merkezler haline gelecek. Hatta daha da ileri gidip, kendi sözcülüklerini yapacak “fanatik müşteri” yaratan merkezler haline gelmeye çalışacaklar.

Bir de kötü haber, işletmeler ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, her sene mevcut müşterilerinin %10’unu kaybediyorlar…

Mr.Dot ve Blogu

Fiat Grande Punto ile özdeşleşen Mr.Dot karakterinin blogu Mr.Dot tam gaz devam ediyor.

Dünya’da ve Türkiye’de ilk kez ürünü sembolize eden bir karakter için (Mr.Dot) hazırlanmış blog fikri TamOtomatik‘ten çıkmıştı.

Ürünün hitap etmek istediği kitleye (okul ve plazalardaki internet gençliği) ulaşabilmesi açısından gayet yenilikçi bir internet pazarlama çalışması ve sanırım çok da başarılı oldu.

Yaşasın blogların gücü!

 

mrdot.jpg

Gerilla Pazarlamacının Not Defterinden (7)

E-pazarlamanın ayrılmaz parçası e-postalar hakkında tüyolar:

  • Mesaj listenizde bulunanlara çok sık e-posta yollamayın ama onların sizi unutmamasını da sağlayacak kadar sık e-posta atın.
  • Mesajlarınızı hem text hem de HTML biçiminde hazırlayın.
  • Bir mesajın içinde web adresinizin 2-3 kere muhakkak geçmesine dikkat edin.
  • E-postaları hafta ortası yollayın.
  • Kişiye özel mesaların %20 daha fazla cevap aldığını unutmayın.
  • Kısa mesajlar her zaman iyidir.

Kaynak: Jay Conrad Levinson

Flog

Bloglar, artık şirketler için vazgeçilmez bir pazarlama aracı. Eğer markanızın yaygınlaşmasını istiyorsanız, bloglara ihtiyaç duyacaksınız. Bir ürün veya hizmet hakkında bloglarda yazılmış olumlu yorumlar, bu ürün için harika bir ağızdan ağıza pazarlama kampanyasının başlamasına sebep oluyor.

Ipsos Mori’nin Avrupa’da yaptığı araştırmaya göre, bloglarda yazılan yorumlar, TV ve e-posta reklamlarına göre çok daha etkili.

Şirketler, bloglarda ürün ve hizmetleriyle ilgili neler yazdığına da dikkat etmek zorundalar. Aynı araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların 3’te biri, bloglarda ürün veya hizmet hakkında olumsuz bir yorum gördüklerinde satın alma kararlarından vazgeçtiklerini belirtmişler!

Tabi bir de madalyonun öbür yüzü var;

Flog, Fake-Blog kelimlerinin bir araya gelmesinden oluşuyor. Anlamı ‘sahte blog’… Yani şirketler, ürünlerini veya hizmetlerini açtıkları bu sahte blogda övüyorlar, düzenli olarak yorumlar gönderiyorlar!

Flog’un en yeni örneğini geçtiğimiz günlerde yaşadık. http://www.alliwantforxmasisapsp.com/ adlı blogda, yılbaşı için sadece PSP istediğini söyleyen kişiler bir araya geliyor ve isteklerinin sebeplerini anlatıyorlardı. Blog gerçekten popüler oldu ama kısa süre sonra blogun SONY tarafından yaratıldığı ve sürdürüldüğü ortaya çıktı. SONY hemen geri adım attı ve blogu yayından kaldırdı.

Sanırım 2007’de daha çooooook FLOG göreceğiz!

Pazarlama 2.0 ve Yeni Pazarlama Karmasında Dağıtım

Internet yayılıyor ve gittikçe daha açık, global bir Dünya’yı önümüze seriyor. Internetin yaygınlaşması, beraberinde birçok da değişikliği beraberinde getiriyor. Bu değişiklikler içerisinde en etkili olanlarından biri de, internetin pazarlamaya yaptıkları.

Bir müşteri, artık internet sayesinde herhangi bir ürünün fiyatını rahatlıkla internetten bulabiliyor. Bu da, özellikle çevrimdışı çalışan işletmeleri gerçekten korkutuyor, yapması gereken tek şey, ürünün adını basitçe arama motorlarından birine yazmak, karşısına çıkan sonuçlara göre ürünün fiyatını öğrenmek. Böylece çevrimdışı satıcının mağaza yatırımları, reklam harcamaları, lojistik için kurduğu altyapı, hatta belki de o ürünü daha ucuza satmak için kurban ettiği kar bir anda çöp oluyor. Bunlar yetmezmiş gibi, arama motorlarının dışında, ürünün çeşitli çevrimiçi dükkanlardaki fiyatlarını müşteriye saniyeler içerisinde karşılaştıran portalların sayısı da her geçen gün artıyor.

Sorun bu kadar da değil, geleneksel alışveriş daha da büyük risk altında; müşterinin artık ürün ya da hizmetin sunulduğu yere gitmesi de gerekmiyor, internet sayesinde oturduğu yerden siparişini verip, geleneksel alışverişin tüm olumsuzluklarını (zaman kaybı, trafik, park yeri sorunu, kuyruklar, arama zahmeti) bir anda ortadan kaldırması mümkün.

Çevrimiçi satışın, çevrimdışı satışa göre inanılmaz bir avantajı var; maliyetler. Çevrimiçi mağazaların süslü mağaza dekorlarına, en iyi yerde olmak için binlerce dolar kira ödemelerine gerek yok. Dolayısıyla maliyetleri çok ama çok düşük ve bu maliyetler ürünlerin satış fiyatlarına yansıyor. Böylece çevrimiçi mağazalar her zaman ürünü daha ucuza satabiliyor.

Klasik pazarlama karması 4P; Ürün, Fiyat, Dağıtım, Promosyon artık o kadar kompleks hale geldi ki, mevcut pazarlamayı ifade etmekten uzaklaştılar. Daha da önemlisi, klasik pazarlama karması, günümüzün müşteri davranışlarına uyumlu olmaktan çok uzak. Bu yüzden, pazarlama karmasının elementlerinden bazılarının yeniden tanımlanmasının zamanı çoktan geldi.

Pazarlama karması içerisinde en hızlı değişime uğrayan DAĞITIM olmuştur. Dağıtım artık fiziksel ve bilgisel çevrelerin bir kombinasyonu haline gelmiştir. Çevrimiçi mağazalar bilgisel çevrelerin, çevrimdışı mağazalara ise fiziksel çevrelerin en net örnekleridirler. Tabii ki, tüm bunların en büyük sebebi, yeni dünya tüketicisinin artık hiçbir şey için zamanı olmamasıdır.

Ayrıca dağıtım, sunucudan alıcıya izlenen yol olmanın çok ötesine geçmiş ve “MEVCUDİYET” haline gelmiştir. Yani artık firmalar dağıtım kanalları ile ilgilenmek yerine, o pazar içerisinde mevcut olmak ile ilgilenmeye başlamışlardır. Her zaman için pazarlamacılar, tüketiciyi ALMAYI DÜŞÜNMEYE BAŞLADIKLARI anda yakalamaya çalışırlar. Bu çok erken safhada yapılabilecek bir ikna, tüketicinin o ürün veya hizmeti alma aşamasında kesinlikle etkili olacaktır. Günümüzde tüketici bir ürünü veya hizmeti almayı düşündüğünde ilk yaptığı şey, internette arama motorlarına girerek ürün veya hizmet hakkında fiyat bilgisi toplamak, diğer kullanıcıların bu ürün veya hizmet hakkındaki fikirlerini incelemek olmaktadır. İşte bu sebeple, daha düşünce aşamasında tüketiciyi etkilemek isteyen üreticinin, internette MEVCUT OLMASI, arama motorlarında ön sıralarda çıkması, ürün veya hizmeti kullananların sebestçe fikirlerini beyan edebildikleri bir ortamı hazırlamış olması gerekmektedir. İnternet kullanımının daha da artmasıyla, mevcut olmak, arama motorlarında aranan ürün ve hizmet grubu için ilk sıralarda çıkmak, ücreti karşılığında öncelikli gösterim ile ilk sıralarda olmak veya ilgili sonuçların reklam kısmında muhakkak yer almak ile eş anlamlı olacaktır.

Artık üreticilerin ve biz pazarlamacıların ellerimizde çok fazla seçenek kalmadı. İlk olarak çok hızlı bir şekilde çevremizde neler olduğunu anlamaya çalışıp, daha da fazla zaman kaybetmeden bir şeylerin değiştiğini zor da olsa kabul etmemiz gerekiyor. Sonra da, pazarlama planlarımızı, bu yeni dünyaya göre yeniden uyarlamamız gerekli.

Pazarlama öldü, yaşasın YENİ PAZARLAMA!