Pazarlama Canavarı’nın Google Başarısı

Pazarlama Canavarı, Google’da “PAZARLAMA” kelimesi ile yapılan arama sonucunda karşılaşacağınız 5,500,000 sonuçtan ilki.!!!

pazarlamacanavari_pazarlamascreen1.jpg

Google’da böyle bir sonuç için aşağıdaki basit işlemleri uyguladım;
– Eşsiz anahtar kelimeler belirledim ve bu kelimeleri ana sayfadaki “keywords” kısmına yazdım.
– Robot arayıcılar için bir “robot.txt” dosyası oluşturdum.
– Her arama motoruna tek tek girerek Pazarlama Canavarı’nı, açıklamasını ve anahtar kelimelerini tek tek kaydettirdim.
– Pazarlama Canavarı’na mümkün olan en çok ziyaretçiyi çekebilmek için heryerde bahsettim.
– İnsanların gelmeye devam etmesini sağlamak için içeriği hep canlı tuttum.
– Asla ama asla, arama motorlarında önce listelenmek için para harcamadım.

Siz de bunları yaparsanız, web siteniz arama motorlarında en iyi yerlerde olacaktır.

E-posta İpuçları

E-posta göndermek için en uygun gün Salı günüdür.
Kullanıcılar, gönderilen mesajları silmeden en çok Salı günü (%25,4) okumayı tercih ediyorlar. Daha sonra sırasıyla Çarşamba (%23.3) ve Perşembe (%18.3) günleri tercih edilen günler.

E-postaların sabah kullanıcıların hesaplarında olmasını sağlayın.
Kullanıcıların %41’i e-postalarını sabah kontrol ediyorlar.

Konu kısmı 50 karakterden az olan mesajların silinmeden açılma olasılığı daha fazladır.
E-postanızın Konu kısmını 50 karakterden az tutun.

Konu kısmı 1-49 karakter arası olan e-postaların açılma olasılığı, 50 karakterdenfazla olanlara göre %12,5 fazladır.

Çok fazla e-posta ile müşterileriniz sıkmayın. Müşterileriniz, aynı firmadan haftada birden fazla teklif almak istemiyorlar.

Kullanıcıların %35.3’u, aynı firmadan gelen mesajı haftada bir sıklıkta olduğu sürece normal olarak değerlendirirken, %32,9’u ayda bir sıklığı normal olarak değerlendiriyor.

KAYNAKLAR:
– E-mail Labs, Email Marketing Statistics and Metrics, http://www.emaillabs.com/
– Jupiter Research, Email Marketing Content Best Practices: Identifying the Impact of Content on Response Behavior
– L. Freedman, The E-Tailing Group

Marketingist Fuarı ve Marketingist Blog

Marketingist başladı.

Avrupa’nın en büyük pazarlama etkinliklerinden biri olan marketingist Pazarlama Fuar ve Konferansı’nın üçüncüsü, 28 Eylül – 01 Ekim tarihleri arasında gerçekleştiriliyor.

marketingist, 2005 yılında 219 katılımcı firma, 75 konferans ve 10.000 profesyonel ziyaretçisiyle rekora imza atarken 2006 yılında çıtayı daha da yükseltti.100’ü aşkın konferansın gerçekleştirileceği marketingist‘te bu sene, 300’ün üzerinde katılımcı ve 10.000’den fazla pazarlama profesyoneli aynı platformda buluşacak.  

 

Bu yıl Marketing Türkiye‘nin harika bir uygulaması ile marketingist‘de olan bitenler, pazarlama blog yazarları gözünden, marketingistblog‘da yorumlanıyor, yazılıyor, çiziliyor.

marketingistblog‘da Murat Kaya, Selim Yörük, destan, Zeynep Özata, onur yuksel, A. Selim TuncerMurat Buyurgan, serhat, Alper Akcan, Tunç Kılınç, Pazarlama Cadısı, Alemsah, marketingpost, Volkan Vardareli, Gaye ve ben yazıyoruz.

E-postalarımızı Saklamak!

Seth Godin blogunda, e-posta listesini seneler evvel attığını belirtmiş. E-posta ile, eğer yeterince iyi bir itibanız varsa, insanları harekete geçirmenin çok kolay olduğunu belitmiş.

Diyor ki “E-postanızı, sadece gerçekten söyleyecek önemli birşeyleriniz için saklayın!”.

Ne dersiniz? Söyleyecek birşeylerimiz olana kadar e-posta ile pazarlama yapmayı bıraksak mı?

Çevrimiçi Pazarlama ve Vodacco

Vodacco Web Stratejileri’ni duymuşsunuzdur. Özellikle Google‘da pazarlama, e-pazarlama veya e-ticaret ile ilgili arama yaptığınızda, sponsor bağlantı (sponsored link) olarak muhakkak karşınıza ekranın sağ köşesinde bir kere çıkmıştır. Kim bilir Google’a bunun için ayda ne kadar para veriyorlar…

 

Google’da pazarlama ile ilgili bir arama yaptığımda karşıma yine aynı sonuç çıktı. Fakat bu sefer “BLOG PAZARLAMASI, Vodacco – Blog Pazarlama Danışmanı, Danışmanlığımız sizi
Farklılaştırır” olarak sonuç yine sponsor bağlantılar arasındaydı.

 

 

Akabinde meraktan, hemen “BLOG PAZARLAMASI” olarak Google’da arama yaptım. Çıkan ilk 3 sonuç şöyle;

1-Serdar Öner

2-Pazarlama Canavarı

3-Bloglar Alemi

 

 

Yani Vodacco, bu çıkan sonuçlarda ilk 3 sırada yoktu. İşin enteresan yanı, çıkan 282.000 sonuçtan hiçbirinde Vodacco yoktu!

 

“Blog Pazarlaması” için Google’da bir sponsor bağlantı da çıkmadı.

 

Vodacco Web Stratejileri‘nin web sitesinde, arama motorları için düzenlediği anahtar kelimeleri(keywords):

“Web Stratejileri, Yönetim Danışmanlığı, Strateji, Marka Yönetimi, Pazarlama, B2B, portal yönetimi, e-pazarlama, yeni stratejiler, e-dönüşüm, e-iş, e-çözüm, web pazarlama, CRM, e-danışmanlık, bilgi yönetimi, e-tedarik, iş zekası, kurumsal iletişim”

 

Bunlar içerisinde de “blog” ile ilgili hiçbir kelime yok!

 

İnternette pazarlama (yada çevrimiçi pazarlama), pazarlamadan farklı değil. Şirket ile ilgili tüm mesajların birbirini destekleyici olması gerekli. Ya blog pazarlaması ile ilgilenirsiniz, hem sponsor bağlantılarınızda bunu para ödeyerek yaparsınız, hem anahtar kelimelerinize koyarsınız, arama motorlarında arandığında siz sonuç olarak çıkarsınız, yada bu iş için sadece sponsor bağlantıya para ödemezsiniz.

 

Ne dersiniz?

 

NOTLAR:

– Sn.Serdar Öner, “blog pazarlaması” yazınca web günlüğünüz ilk çıkan sonuç. Haberiniz olsun.

– Pazarlama Canavarı, çıkan 2.sonuç ve ben bunun için Google’a tek kuruş ödemedim.

ABD’de İnternet Reklamcılığı İlk 3 ayda 3,9 milyar

turk.internet.com’un haberine göre

“Amerika’daki İnternet reklamcılığı, yapılan araştırmalara göre ilk 3 ayda % 38 artarak 3,9 milyar $’a ulaştı. İnteraktif Reklamcılığı Bürosu (IAB – Interactive Advertising Bureau) ile PricewaterhouseCoopers işbirliğinde ve Yahoo ile Google’un da dahil olduğu online internet reklamı satan büyük sitelerle görüşülerek tespit edilen rakamlara göre tüketiciler artık internet reklamlarına daha çok ilgi gösteriyor. Bu da reklamverenin internete daha ağırlık vermesine neden oluyor.

İlk 3 aylık sonuçlar internetin, geleneksel reklam mecraları arasındaki yerini sağlamlaştırmaya başladığının da işareti olarak görülüyor. İlk 3 aylık sonuçlar geçen yılın 1.çeyreğine göre % 38 ve 2005’in son çeyreğine göre de % 6 daha yukarıda.
İlk 3 aylık rakamların, geçen yılın son çeyreğinden de yüksek olması, internet reklamcılığına tüketicinin de, reklamverenin de ilgisinin arttığına işaret ediyor. Çünkü her yılın 4.çeyreği ABD için gerek yılbaşı, gerek christmas dönemleri nedeniyle hediye ve seyahat miktarının arttığı, yani reklamların yükseldiği dönem.
Ancak interneti kullanan sayısının artması, farklı reklam olanaklarının tanımlanması, reklamverenin de internetin hem raporlanma hem de kullanıcıya ulaşmada daha etkin olanakları olduğunu fark etmesi nedeniyle İnternet Reklamcılığı yükseliyor. Nitekim 1997 yılında ABD’de 1 milyar $’ın altındaki internet reklamcılığı hacmi, geçen yıl 12,5 milyar $ olarak gerçekleşti.
Özellikle Google’un daha küçük reklamcıya ulaşmasına olanak veren listeleme ve arama motoru reklamcılığı, internet reklamlarını yükselten bölümler oldu. İnternet reklamcılığı yerel reklamcılığa da yeni ufuklar sağlıyor.”

Yazıyı okuyunca aklıma 2 şey geldi;

Birincisi, keşke bizde de bu tür araştırmaları yapan kuruluşlar olsa…

İkincisi, acaba bizim firmalarımız internet reklamcılığının ne zaman farkına varacaklar…

İnternet Reklamcılığı % 30 Yükseldi

turk.internet.com adresinden alıntıdır;

İnternet reklamcılığı sektöründeki büyümenin ve diğer reklamcılık alanlarında gelen kaymanın, reklamcıların pazarlama stratejilerini ve yaklaşımlarını değiştirmeye başladıklarını gösterdiği not ediliyor.
Yönlendirme şeklindeki ve e-mail reklamları şeklindeki internet reklamlarının yükselmekte olduğu da bildiriliyor.
Anahtar kelime arama reklamcılığı (Google tarzı)’nun 2005 yılında tek başına 5.132 milyar $ olarak gerçekleştiği bildiriliyor. Bu da Google’un ilk çeyrekteki başarılı sonuçlarını açıklıyor.
Google’un anahtar kelime ürünü AdSense şu anda şirketin ana gelir kaynağı durumunda ve Wall Street tahminlerini bile aşıyor.
Görüntü reklamcılığının da 2005 yılında 1,8 milyar $’dan yükselerek 2,5 milyar $’a çıktığı görülüyor.

Küçük Ama Büyük

Sitenizi tasarladınız – hem de en iyi şekilde, kullanıcı dostu olarak -, SEO (Search Engine Optimization – Arama Motoru Optimizasyonu) yaptırdınız – artık özel kelimelerle sizi arayanlar sitenize ulaşabiliyor- ve çevrimiçi satış yapmaya başladınız. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, çevrmiçi satışlarda da, ziyaretçilerinizin sadece küçük bir kısmı sizden satın alma yaptı. Deli gibi, SPAM, e-posta reklamı ile tanıtıma devam ettiniz ve ziyaretçi sayısını binlere çıkarttınız. Ama hala sitenizden yüksek satış rakamlarına ulaşamıyorsunuz…

İşte çok küçük bir tavsiye;

Sitenizi ziyaret edip, birşey almadan çıkanlara, siteden çıkar çıkmaz açılan bir pop-up sayfası yerleştirseniz ve deseniz ki; “Ey ziyaretçi, sitemize geldiğiniz için teşekkürler, sitemizden birşey almadığınızı gördük, olabilir, canınız sağolsun. İsterseniz aşağıdaki forma adınızı, adresinizi ve e-posta adresnizi girin. Eğer bu kısımları doldurussanız size ücretsiz olarak ……. yollayacağız. Bu teklif size, sitemizi gezip birşey almadığınız için sunuluyor”.

Sonra bu şekilde topladığınız adreslere, hem vaad ettiğiniz ücretsiz şeyleri yollasanız, hem de basılmış bir sipariş formu yollasanız???

Belki de sitenizi ziyaret edip, birşey almadan giden ve belki de sonsuza kadar bir daha dönmeyecek olan ziyaretçileri müşteriye çevirebilisiniz!

Ne dersiniz?

Sifry Web Günlükleri Nisan’06 Raporu

Sifry Web Günlükleri ile ilgili Nisan’06 raporunu yayınladı.

Raporun orjinal haline bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
  Rapordaki bence en ilginç çıktı, Nisan 2006’da günde 75.000 yeni web günlüğün eklendiğinin saptanmış olması. Yandaki grafik, Ocak 2004’den bu yana web günlüklerin eklenme sayılarını gösteriyor.  

(Grafiğin üzerine tıklayarak, grafiği ekranda büyütebilirsiniz)

İnsanlar Sizin Sitenizi Neden Kullanmıyor?

Scott Heiferman insanların sitenizi niye kullanmadığını yazmış ve 50 tane sebep sıralamış.

Bence en etkinleri;

* Çünkü herkesin, kullanmadığını biliyorlar.

* Siteniz, onlarda olmayan bir problemi çözüyor.

* Sitenz onların problemini çözmüyor.

* Çünkü kimse tavsiye etmedi.

* Çünkü birşey kazandırmıyor.

 

Yazının tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

TavernTax.Com

TavernTax.Com klasik gelir vergisi işini biraz değiştirmiş. Sunumları şöyle, eğer GELİR VERGİSİ mükellefiyseniz (aslında ABD’de yaşayan herkes öyle) ve verginizi halletmemizi istiyorsanız, stresli yaklaşımları bırakın. Sitemizden gezdiğimiz barların isim ve tarihlerine ulaşabilirsiniz, yapmanız gereken tek şey, size yakın bir bara geldiğimizde gelip bizle birşeyler içmeniz. Siz ısmarladığımız içkinizi içerken, biz de sizin vergi işlerinizi halledelim…

Ne dersiniz, stressiz vergi için enteresan bir yaklaşım olamaz mı?

Mesela bizde de, her yıl sonu hazırladığımız vergi iadelerini yazan şirketler bizle bir barda buluşsalar ve beraber içki içerken, vergi iade zarflarımızı doldursalar? Nasıl olur?!

Banvit’ten Ürün Takip

Banvit’in ÜRÜN TAKİP modülü inanılmaz ilginç. Ürünü alıyorsunuz, daha sonra Banvit’in web sitesine gidiyorsunuz. Ürün üzerindeki barkodu ve seri numarasını giriyorsunuz. Size ürün hakkında bir sürü bilgi veriyor. Yem Fabrikası, Damızlık Irkı, Kuluçka, Yumurtanın Doğum Tarihi,  Yetiştirici Çiftlik, Kesim Tarihi…
Banvit, şu anda kuş gribinden dolayı oluşan tavuktan korkmayı bu şekilde yenmeye çalışıyor. Muhteşem bir kampanya….

pazarlamacanavari_banvit1-2.jpg pazarlamacanavari_banvit3-4.jpg
 
Bu arada, kampanya lansmanları da kampanyanın kendisi kadar ilginç.
Sloganları “NUMARA DEĞİL, GERÇEKTEN ULAŞIYORSUNUZ!”.  

Resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.

Google AdWords’de Başarılı Olmak

Perry Marshall, sitesinde fikirlerini ücretsiz dağıtmaya devam eidyor. Şimdi de “Google AdWords’de Başarılı Olmak” konulu, 5 gün süren bir kursu ücretsiz veriyor. Kursa alabilmek için, Perry Marchall’ın sitesine üye olmanız lazım. Üyelik ile ilgili kısmın altında kocaman şu ibare var “Size kesinklikle spam yollamayacağıma, ve e-posta adresinizi kimseye vermeyeceğime yemin ederim.” Kurs ile ilgili bilgilere, bu bağlantıdan ulaşabilir ve üye olabilirsiniz.

 

Pazarlamanın geldiği yeni noktada, artık hepimiz bir şekilde kişisel bilgilerimizi kaptırık. Ya bankalarda hesap açtırabilmek için, ya bir çekilişe katılabilmek için, ya da bir siteye üye olabilmek için bu bilgileri güle oynaya verdik pazarlamacıların ellerine. Pazarlamacılar da bu bilgileri, bizlere yeni birşeyler satmak için kullanıyorlar. (Düşünsenize son 1 hafta içerisinde cep telefonunuza size birşey duyurmak veya satmak için kaç mesaj geldi?)  

 

Şimdi işin zor yanı başlıyor, pazarlamacıların görevleri artık sadece bu bilgileri toplayıp, analiz edip, uygun kampanyalar düzenlemekle sınırlı kalmıyor. Bundan sonra bu bilgileri elde etmek çok daha zor olacak. Pazarlamacılar artık bu bilgileri vermemiz için bize neler verilecek??? Hiçbirimiz eskisi gibi kolay ve ucuz şekilde kişisel bilgilerimizi vermeyeceğiz!