Pazarlama miyopluğu orijinal tanımıyla “Marketing Myopia”, ilk olarak 1960’da ünlü pazarlama gurusu Theodore Levitt tarafından Harvard Business Review’da yayımlanan makalesinde gündeme geldi ve o gün bugündür kullanılıyor. Bu makalenin iki özelliği var; ilki modern pazarlama devrini başlatması, diğeri ise Dünya’da en çok alıntı yapılmış makalelerden biri olması…
Theodore Levitt kısaca pazarlama miyopluğunu en basit haliyle “bazı şirketlerin temel işleriyle ilgili görme özrüne sahip olmaları” olarak anlatmıştı. Örnek olarak da o zamanların demiryolu şirketlerini göstermişti. Levitt’e göre demiryolları şirketleri yüzyılın sonuna gelen yıllarda bile hâlâ kendilerini ulaştırma işinde görmüyorlardı. Bu nedenle de kamyon, otomobil diğer ulaştırma teknolojilerine uzak kaldılar ve onlardan faydalanamadılar. Aslında demiryolları kısaca lojistik sektörünü kavrayamadılar.
İşletme tarihi böyle binlerce örnekle dolu, işte bazıları;
– Mekanik hesap makineleri üreten Facit elektroniğin gümbür gümbür geldiğini göremedi ve kısa bir süre içerisinde tahtını elektronik hesap makineleri üreten Casio’ya kaptırdı.
– Amerikalı otomobil üreticileri, kendilerine inanılmaz karlar bırakan büyük ve ekonomik olmayan arabaları inatla üretmeye devam ettiler. Çok kısa süre içerisinde otomotiv pazarı küçük ve ekonomik araçlar üreten Japon firmalarına kaldı.
– Hollywood yıllar önce kendi iş kolunu “sinema için film yapmak” diye tanımlamıştı. Dünyada TV öne çıkmaya başlayınca, ciddi bir krize girdiler. (Bu krizi Hollywood yıllarca rakip olarak tanımladığı TV için film yaparak aştı)
– Digital fotoğraf makineleri ortaya çıktığında birçok dev (Kodak, Fuji) bu teknolojiyi anlamadı, bu teknolojiye yatırım yapmadı. Sonuç ortada….
Miyopluk yaşanmayan örneklerden bazıları ise;
– Sony’nin walkmanleri ürettikten sonra bunları önce taşınabilir disk çalarlara sonra da digital çalıcılara dönüştürmesi,
– Birçok petrol firmasının kendisini ‘enerji’ firması olarak görmesi ve alternatif temiz enerji kaynaklarına yatırım yapmaları,
– Taşıma firmalarının sadece taşımaya odaklanmayıp, müşterilerine lojistik çözümleri üretmesi ve örneğin depo hizmetleri de sunmaları,
– GSM şirketlerinin sadece mobil telefon hizmetleri ile sınırlı kalmayıp, VOIP, izleme, mobil internet erişimi gibi hizmetlere de odaklanmaları….
Tüm bu örneklerde görüldüğü gibi, pazarlama miyopluğu aslında tek bir temel problem yüzünden ortaya çıkıyor; şirketlerin ürüne çok fazla odaklanmaları ve müşteri beklentilerini anlamamaları. Eğer şirketler müşteri ihtiyaç ve isteklerine yeterince odaklanabilirlerse, hem pazarın nereye doğru gittiğini anlama şansları olacak hem de hızlı bir şekilde pazarlama karmasını yenileyerek yeni ve oluşmakta olan pazardan önemli bir pay alabilecekler.
Levitt’in harika makalesi üzerinden 40 yıldan fazla, “Müşteri, ben ne verirsem onu alır” mantığının yok olmasından sonra ise neredeyse 50 yıldan fazla zaman geçti. Buna rağmen birçok firma müthiş bir kendini beğenmişlik ve inatla pazarlama miyopluğu yapmaya devam ediyor. Lütfen hemen ürünlerinizi ve hizmetlerinizi gözden geçirin. Acaba siz de bunlara odaklanıp müşterinizin beklentilerini göz ardı etmiş olabilir misiniz?
Aman unutmayın, miyopluğun sonu yok olmak!..
Geri izleme: reklam