Kriminoloji uzmanı James Q.Wilson’un teorisi KIRIK CAMLARI’ı belki duymuşsunuzdur. Eğer sokakta giderken, kırık camlı (ve tamir edilmemiş) bir bina varsa, yavaş yavaş bu binanın diğer camları da etraftakiler tarafından kırılır. Çünkü insanlar bu binadakilerin ya orada olmadığına yada bu konuyla ilgilenmediklerine inanırlar. Akabinde bu anarşi önce binayı sarar, sonra da sokağı…
Michael Levine’in kitabı KIRIK CAMLAR, KIRIK İŞLETME‘de, bu teoriyi pazarlamaya uyarlamış. Eğer detaylara önem vermezseniz, detaylar tüm işinizin yok olmasına sebep olabilir. Bu kırık cam, kötü bir alo sesi, feci bir kart, başarısız bir satış elemanı, önemsemez bir işçi veya mal iadesindeki aptalca bir kural olabilir. Bu detaylar, işletmenizin KIRILMASINA yol açabilir.
B2B Blog, bu kuraldan yola çıkarak yeni bir kuram ortaya attı; PAZARLAMACILAR GARDİYAN’dır. Bu detaylarla ilgilenmek zorundadırlar. Şirketteki tüm kırık camları tamir etmek zorundadırlar. Pazarlamacılar, şirketin duvarının boyanmasıyla ilgilenmek, yeni kart tasarımına ihtiyaç olduğunu ispatlamak, girişteki resepsiyonun yenilenmesiyle uğraşmak, katalogları, web sitelerini her sene yeniden tasarlamak zorundalar. Üstelik bu işler için yapılacak harcamaların hiçbiri, ne satış olarak dönecek ne de bir tane daha müşteri…
AMA, eğer bunları yapmazsanız müşterinizi kaybedeceksiniz. Çünkü bunları “YAPMADIĞINIZDA MÜŞTERİNİZ FARK EDECEK”!
Önümüzdeki senenin pazarlama bütçesine KIRIK CAMLARI’da ekleyin…
Ben bunu uzun zamandır iş yerlerimde uyguluyorum. Birileri tarafından ” ya sana ne şirketin görüntüsünden” laflarını çokça duymakla birlikte, tezim hep aynı;
“Müşteri Farketmeden Biz Farkedelim”
BENIM KANIMCA COK ONEMLI VE YERINDE BIR TESPIT.TESEKKUR EDERIM
bence insanlar bu gibi konuları, işimin gerekliliğinden..
sözünü unutmamalıdırlar. tabi gelecek istiyorlarsa.