Amerika’daki internet kullanıcılarının %80’i, bilgiye ulaşmak için arama motorlarını kullanıyor.
Kaynak: Pew Internet & American Life.
Etiket arşivi: internet
İnternette Var Olmak yada Olmamak!
Önce kötü haber, Netcraft.com, Ekim 2007’de 143 milyon yeni web sitesinin interneteki milyarlarca web sitesine eklendiğini açıkladı. İyi haber ise, internette bulunan milyarlarca web sitesinin sadece küçük bir kısmının tanıtım faaliyetleri gerçekleştirdiği…Eğer sitenizin birileri tarafından ziyaret edlmesini istiyorsanız, sitenizi tanıtacak ve sitenize trafik oluşturacak araçları kullanmanız gerekiyor. Bu makale, sitenize gelecek ziyaretçi sayısını arttırmak için kullanabileceğiniz araçları, maliyet ve etkinliklerine göre sınıflandırmak amacıyla hazırlanmıştır.
1- Arama Motoru Optimizasyonu (SEO): Sitenizin arama motorundaki sıralaması, anahtar kelimeler, web sayfanızın başlığı, meta tagler ve gövde metni içeriğinin doğru kullanılmasına göre artar. Bunun yanı sıra rehberler, dizinler ve diğer sitelerin size verdiği bağlantılar da bu sıralamada daha yukarıda çıkmanıza sebep olur. Arama motoru optimizasyonu, dışarıdan bir danışman yardımıyla yapılsa dahi çok ucuz ama zaman gerektiren bir araçtır. Doğru kullanıldığında, arama motorlarında ilk iki sayfada bulunmanıza sebep olabilecek en etkin araçtır. Okumaya devam et
Yonja ile Mynet Güçlerini Birleştirdi
Bu gün elime bir basın bülteni ulaştı;
Türkiye’nin lider online sosyal ağı ve en büyük gençlik portalı Yonja.com, bugün hisselerinin %50’sini Tiger Global ile Mynet’e sattığını açıkladı. Bu satın alma ile son dönemde Türk internet sektörünün tanık olduğu en büyük anlaşma gerçekleşmiş oldu.
Sahip olduğu 5 milyona yakın üyesiyle Yonja.com, ulaştığı internet kitlesini, Mynet ortaklığı ile büyütmeyi amaçlıyor. Yonja’nın internet pazarındaki bu gücünün bilincinde olan Mynet, Tiger Global ile birlikte Yonja’nın %50’sini satın alarak 2008 yılına çok daha sağlam adımlarla girmeyi hedefliyor.
Harika! Artık Türkiye’de de başarılı siteler para etmeye başladı. Umarım bu şekilde devam eder…
NOT: Başarılı siteler kurmak için doğru zaman geldi sanırım. Yatırımcılara, interneti de düşünmelerini tavsiye ederim.
Hep Beraber Internete Taşınıyoruz…
ADMEDIA PARTNERS, pazarlama ve reklam işleriyle uğraşan firmaların 2006 yılı beklentileriyle ilgili anket çalışmasını yayınladı.
Aşağıda değerleri görebilirsiniz.
2006 YILINDA |
|||
|
ÇOK |
ORTA |
AZ |
Interaktif |
%79 |
%21 |
%0 |
Deneysel |
%52 |
%40 |
%8 |
Veri Tabanı |
%48 |
%48 |
%2 |
Halkla |
%10 |
%59 |
%31 |
Direkt |
%20 |
%50 |
%30 |
Satış |
%10 |
%62 |
%29 |
Uzman |
%27 |
%63 |
%11 |
Genel |
%2 |
%43 |
%55 |
2006 YILINDA |
||
|
EVET |
HAYIR |
Interaktif |
%69 |
%31 |
Deneysel |
%46 |
%54 |
Veri Tabanı |
%41 |
%59 |
Halkla |
%39 |
%61 |
Direkt |
%35 |
%65 |
Satış |
%25 |
%75 |
Uzman |
%25 |
%75 |
Genel |
%15 |
%85 |
Araştırma gösteriyor ki, reklamcılık ta pazarlama da kesinlikle INTERNET’e doğru kayıyor. Pazarlama ve reklam şirketleri de 2006 yılında pazarlama ile ilgili faaliyetlerin internet üzerinde olacağını tahminliyor. Özellikle GENEL REKLAMCILIK’ın öldüğü çok net biçimde sonuçlardan anlaşılıyor.
Hep beraber internet taşınıyoruz…
Bu araştırmanın tamamın .pdf formatında buradan indirebilirsiniz.
Web Günlükler ve RSS; Yeni Pazarlama İletişimi Medyası
AOL ve Yahoo’nun e-postalara ücret alacağını duyurmuştum. Yani artık e-postalar ile ucuza pazarlama kampanyaları dönemi kapandı.
Bu aşamada, yine e-posta ile kampanyalar düzenleyebiliriz ama ya ücretini ödeyeceğiz (0,25 cent/100 e-posta) ya da mevcut şekilde yollayacağımız postaların spam dedektörleri tarafından silinmemesi için dua edeceğiz.
YADA, pazarlama iletişimimizi WEB GÜNLÜKLER ve RSS üzerinden sürdüreceğiz.
Pazarlamacılar, hep beraber bloglara saldıralım…
Allah! Allah! Allah! Allah! Allah! Allah! Allah!…
McDonald’s “M tartışmalara Açık”
McDonald’s “M tartışmalara Açık” adlı bir web günlük açtı. Web günlüğün hakkında kısmında, Bob Langert, gördüklerini, işittiklerini, projelerini paylaşmak için bu web günlüğü açtıklarını söylüyor.
Blogların gücü anlaşılmaya başlandı. Kurumsal web günlükler giderek yaygınlaşıyor. Artık müşteri iletişiminin parçası olmaları için her türlü altyapı da hazır.
Bizim markaların da ufak ufak bu işle ilgilenmesi gerekmez mi?
Google ve Küresel Pazarlama
CNN Türk’ün Haberi:
“Arama motoru Google, Pekin hükümetinin ifade özgürlüğü kısıtlamalarına uyarak Çin’de bazı servislerini sansürleme kararı aldı.
Google yeni adresinini arama motorunun kullanımını kolaylaştıracağını düşünüyor. Ancak hükümetin kullanıcıların kişisel bilgilerini istemesi ihtimaline karşı sistemde e-posta, sohbet odaları ve blog gibi servisler bulunmayacak.
Hükümet yetkilileri kullanıcıları, kısıtlanmış herhangi bir arama yaptıklarında uyarılmasının planlandığını söylüyor. Şirket ise Çin’i boykot etmek yerine uygulamaya katılarak özgürleşmede daha fazla rol üstlenebileceğini düşünüyor.
Çin’de internet kullanıcılarının sayısı şu an 187 milyon. Ancak gelecek iki yılda bu rakama 100 milyon kullanıcının daha eklenmesi bekleniyor. Google’ın Çin’deki ortağı Baidu.com’un ise pazar payı giderek düşüyor. “
Google şimdi de bize KÜRESEL PAZARLAMA dersleri veriyor. Sanırım bir sonraki nesil pazarlama kitapları, Google ile ilgili “örnek olaylar” (case study) dolu olacak.
Rüyamı Yaşamama İzin Verin, Ölüyü Oynamamı Sağlayın
47 yaşında evli, ve 2 çocuklu birini düşünün. Adamın en büyük hayalı, bir polisiye filimde ÖLÜYÜ oynamak. Her film seyredişinde, ölü birini gördüğünde “bu ben olabilirdim, bunu ben daha iyi yapardım” diyen biri…
Adam en sonunda dayanamıyor ve kendi web sitesini açıyor, DeadBodyGuy.Com (ÖlüBedenAdam.Com). Bu sitede kendisini evinin çeşitli mekanlarında ölü bir beden olarak fotoğraflamış. Resimler eşi tarafından çekilmiş, tüm mekan hazırlamaları ve makyaj kendisi ve eşi tarafından yapılmış. Sitesinde “Rüyamı Yaşamama İzin Verin, Ölüyü Oynamamı Sağlayın” diyor…
Şimdi gelelim işin pazarlama ile bağlantısına;
Site 3 haftada 300,000 ziyraetçi çekmiş, 100 lokal TV ve 300 radyoda haber olarak yayınlanmış. Bu günlerde NewYork uçak bileti cebinde, ilk filminde oynamaya gidiyor.
İşte kişisel pazarlama’nın en güzel örneği.
Benzer ALTERNATİF kişisel pazarlama tekniklerini bizler de hayallerimizi gerçekleştirmek için veya daha önemlisi iş ararken kullanamaz mıyız? İnternet bize bu konuda sınırsız imkan sağlıyor…
VONGO
Starz Entertainment, VONGO adına yeni bir uygulamayı devreye soktu. Bu uygulama sayesinde, kullanıcılar, ayda $9,99 ödeyerek istedikleri filmi indirebilip izleyebilecekler. Buraya kadar herşey normal, işte değişiklik, tüm filimler direkt olarak cep telefonlarına veya taşınabililir video çalıcılara yüklenip seyredilebiliyor. i-pod’un i-video uygulamasına rakip olan bu uygulama şu an için sadece ABD’de kullanılabiliyor.
Bakalım VONGO tutacak mı?
Daha önemlisi, bakalım bu uygulama, yeni taşınabilir video çalıcılarının ortaya çıkmasına sebep olacak mı? Bence çok kısa sürede, tıpkı taşınabilir MP3 çalıcılar gibi, taşıanbilir video çalıcılar piyasaya çıkacak…
Satın Almada En Etkin 10 Medya
BIGResearch‘ün 15.000 kişi üzerinde yaptığı Eşzamanlı Medya Kullanım Anketi araştırmasına göre, “Satın Almada En Etkin 10 Medya” aşağıdaki şekilde sıralanmış;
1- Ağızdan ağıza
2- TV
3- Kuponlar
4- Gazete insertleri
5- Okunmuş Makaleler
6- Direkt postalar
7- Dergiler
8- Dükkan içi promosyonlar
9- Kablolu TV
10- Internet Reklamları
Aynı araştırmada, “Elektronik Ürünler İçin Satın Almada En Etkin 10 Medya” olarak sıralama ise şöyle;
1- Ağızdan ağıza
2- Okunmuş Makaleler
3- TV
4- Gazete insertleri
5- Dergiler
6- Internet
7- Dükkan içi promosyonlar
8- E-posta
9- Kablolu TV
10- Internet Reklamları
Pazarlamayla ilgili karar mercilerine duyurulur!
Internet Üzerinde Yeni Pazarlama Problemleri
Internet, küresel bir bakış açısı sergilemekte; bir kullanıcı, Pakistan’dan üretici bulmak için bir siteye girebilir, Almanya’daki müşterisi ile e-posta ile haberleşebilir ve ürünlerini ABD’deki müşterilerine sergileyebilir. Bu küresellik yeni engel ve problemleri de beraberinde getirir çünkü Internet, şirketin, birbirinden kültürel, kanuni ve sosyal açıdan farklı, dünya çapında birçok yeni potansiyel pazara ulaşmasını sağlar. Bu yeni çevrenin yarattığı yeni pazarlama problemleri sekiz ana başlık altında toplanabilir;
1- Kültürel Çehre:
Internet üzerinde pazarlamada farklı ülkelerin kültürel farkları göz önüne alınmalıdır. Bu farklılıklar; dil, imgeler ve renkler olarak sıralanabilir. İçerik hazırlanırken, hedef bilge seçilmeli, bu bölgenin kültürel çehresine uygun tasarlanmalıdır. Aksi halde, pazarlama mesajının hedef kitleye ulaşması mümkün olamaz.
Örneğin, Amerika ve Avrupa’da siyah matem rengiyken, Doğu kültürlerinde beyaz matemi belirtir.
2- Kişisel Gizlilik (Mahremiyet):
Birçok farklı kullanıcının, kişisel gizlilik konusundaki beklentileri ve reaksiyonları farklı olabilir. Bu yüzden, Internet üzerinde pazarlama yaparken, kişisel gizlilik düzeyine dikkat edilmelidir.
Örneğin, Amerika’daki kullanıcılar, izinsiz olarak kendilerine yollanan pazarlama mesajlarını, mahremiyete saldırı olarak algılamaktadır. Avrupa’da ise, bu mesajlar, müşteriler tarafından ilgiyle karşılanmakta ve satın alma kararlarına etkili olmaktadır.
3- Güvenlik:
Verimli ve emniyetli çevrimiçi ticari ilişki kurmanın karşısındaki en büyük engel güvenlik endişeleridir. Bir ağ içerisinde yapılan işlemin, şifrelenmediği takdirde, istenmeyen bir üçüncü kişi tarafından erişilmesi ihtimali her zaman vardır. Fakat deneyimler göstermiştir ki, bu tür bir erişimin olma ihtimali çok küçüktür.
Şifreleme yazılımlarındaki ilerlemeler ile, güvenlik problemleri büyük ölçüde çözülmüş olmasına rağmen, ortalama bir kullanıcı, Internet’i kullanmaya başladıktan ancak üç yıl sonra, ticari bir işlemi gerçekleştirmektedir.
4- Uluslar arası Hukuk:
Internet’in uluslar arası özelliği sebebiyle, yayıncının ülkesindeki kanunlar ile, hedef kitlenin bulunduğu ülkedeki kanunlar arasında farklar olabilir. Doğal olarak, Internet üzerinden pazarlamada, hedef kitlenin bulunduğu ülkedeki kanunların incelenmesi bir gerekliliktir. Aksi halde, Internet üzerinden pazarlamanın getireceği tüm mali avantajları, kanun ihlalinden kaynaklanan yanlış ile tazminat olarak ödeme zorunluluğu doğabilir.
Örneğin Almanya’da karşılaştırmalı reklamlar vermek yasaktır. Fransa’da, tüm reklamların Fransızca olması şartı vardır.
5- Fikri Mülkiyet:
Internet üzerindeki en büyük kolaylık, içeriğin çok kolay kopyalanması ve tekrar kullanılabilmesidir. Her ne kadar en basit yazılımlar bile içerik kopyalamasına izin verse de, kanunen bu yasaktır.
Günümüzde bir çok ülke, fikri mülkiyetin korunabilmesi için ortak kanunlar çıkartabilmek için işbirliği içerisinde çalışmaktadır.
Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, 1995 yılından bu yana, Internet üzerindeki fikri mülkiyet haklarını uyumlu hale getirmek için çalışmaktadır.
6- Telekomünikasyon Altyapısı:
Gelişmiş ülkelerde, telekomünikasyon ile ilgili çok sağlam bir alt yapı olmasına rağmen, gelişmekte olan birçok ülkede iletişim ile ilgili olanaklar sınırlı yada çok pahalı olabilir.
Örneğin Meksika’da, telefon bağlantısı için bile bir yıl beklemek gerekmektedir. Çin, uluslar arası dolaşıma sahip Internet altyapısını 1994 yılında kullanıma açmıştır.
Dolayısıyla, içerik hazırlanırken, bu tür eksikliklerin göz önüne alınması gereklidir. Bir başka strateji de, bu ülkelerde gerekli altyapı sağlana kadar, Internet dışındaki diğer kanalları kullanmaktır.
7- Kişisel Bilgisayar Bulunabilirliği:
Aynı şekilde, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde, kişisel bilgisayar bulunabilirliği ve Internet kullanımı yaygınlaşmamış ve gerekli donanım çok pahalı fiyatlarla satılıyor olabilir. Böyle durumlarda, Internet ile sadece ticari, endüstriyel ve akademik potansiyel müşterilere ve bu tür yatırımı yapabilen, alım gücü üst seviyede olan kullanıcılara ulaşılabilir. Böyle ülkelere Internet kanalıyla ticaret yapmak isteyen firmaların hem içeriklerini, hem fiyatlarını hem de ürünlerini bu sınırlı kullanıcı profiline göre tasarlamaları gereklidir.
8- Kredi Kart Kullanımı:
Birçok ülkede ve Türkiye’de kredi kartı kullanımı yaygın olsa da, popülerlik açısından en yaygın ödeme şekli olduğu söylenemez. Örneğin Almanya’da ödemelerin sadece %3’ü kredi kartı ile yapılmaktadır. Japonya’da kullanılan kartların %98’i Japan Credit Bank tarafından düzenlenmiştir ve uluslar arası dolaşıma açık değildir.
Internet üzerinden pazarlama yapacak olan şirketlerin, hedef ülkedeki kredi kartı kullanım alışkanlıklarını tespit etmesi ve gerektiğinde başka ödeme şekilleri yapılandırması gerekmektedir.
Internet, tüm şirketlere ama özellikle KOBİ’lere yeni pazar ve ucuz pazarlama olanakları sunmaktadır. Fakat bu kanalı kullanırken, kanalın gerektirdiği gerekli uyarlamaları yapamayan işletmelerin ve pazarlama departmanlarının başarılı olma şansı yoktur.
Bir Milyar Kullanıcı
Önce bazı rakamlar;
(Use.it’in haberine göre düzenlenmiştir)
İnternet kullanıcılarının sayısı 2005 yılında 1 milyara kişiye ulaşmış durumda,
Kullanıcı sayısında ortalama yıllık artış %18 (2004 verileriyle karşılaştırıldığında),
Bu kullanıcıların %36’sı Asya, %24’ü Avrupa, %23’ü Kuzey Amerika kıtasında,
Önümüzdeki 10 sene içerisinde, kullanıcı sayısının 2 milyara ulaşması bekleniyor,.
2040 yılına doğru da, kullanıcı sayısının 3 milyara ulaşması bir tahmin.
Şimdi de sonuç;
2015 yılında 2 milyara ulaşacak internet kullanıcılarının 720 milyonu Asya kıtasından olacak. Bu durumda, özellikle uluslararası ticaretle ilgilenen firmaların web sitelerinin bu gerçeğe göre hareket etmesi gerekecek. Yani, Asya’ya özgü pazarlama iletişiminin kullanılması gerekecek. En basit halleriyle bunlar;
* Sitede kullanılan dil
* Sitede kullanılan renkler
* Sitede verilen mesaj
* Sitede sunulan ürünler (ve özellikleri)
Bu tür değişiklikleri biz Türkiye’de de yapmaya başlamalıyız. Hatta hedef kitlemizin kimler olduğunu, şapkamızı önümüze koyup bir daha düşünmeliyiz.
Savaş Devam Ediyor!
Yahoo!, ücretsiz olarak internet kullanıcılarının favori makalelerinin, müziklerinin, kitaplarının ve web sitelerinin bağlantılarını barındıran delicious’ı satın almış.
Delicious, 2 sene önce kurulmuş ve 300.000 kayıtlı kullanıcısı var…
Arama motorları arasındaki savaş inanılmaz bir şekilde devam ediyor. Google, MSN ve Yahoo!, kullanıcılarına daha fazlasını verebilmek için deli gibi çalışıyorlar.
Arama motorları reklamları o kadar kazançlı oldu ki, bu tür alım, yeni yatırım ve yeni hizmet haberleri artık her hafta duyulmaya başlandı.
Aklıma hemen yerli arama motorları geldi. Bizdeki arama motorlarının durumu nasıl acaba? Reklam gelirleri nedir? Ne kadar yaygın kullanılıyorlar? Yerli arama motorları reklamına da çok fazla rastlamıyoruz. Bence yerli arama motorları çok ciddi hamleler yapmalı, bakarsınız bir tanesi o kadar başarılı olur ki, Yahoo!, Google veya MSN anında bünyesine katıverir…