TEB KOBİ TV bünyesinde, İşimi Nasıl Büyütürüm programına konuk olarak katıldım. “İnternette Var Olmak” konulu programı, aşağıda veya Google Video üzerinden seyredebilirsiniz.
TEB KOBİ TV bünyesinde, İşimi Nasıl Büyütürüm programına konuk olarak katıldım. “İnternette Var Olmak” konulu programı, aşağıda veya Google Video üzerinden seyredebilirsiniz.
Great Pockets (Dev Cepler), yeni bir konsept sunuyor; tarih boyuca taşımak zorunda kaldığımız şeylerin sayısının artmasıyla, ceplerimizin de buna göre çekillenmesi lazım diyor ve 21.yy’ınyeni dev cepli kıyafetlerini sunuyor.
Bu sunumu, muhteşem bir web sitesi ile yapıyor; http://www.greatpockets.com/
Bu sitede, dev cepli bay ve bayanlar için hazırlanmış kıyafetleri tüm detayları ile görebiliyorsunuz. Hatta online sipariş bile verebiliyorsunuz.
Eğer kıyafetler hoşunuza gitmediyse, ekranın sağ ortasında bulunan “No, thanks (Hayır, teşekkürler)” tuşuna basın ve tarihin en başarılı internet pazarlama kampanyalarından birini görün…
Fiat Grande Punto ile özdeşleşen Mr.Dot karakterinin blogu Mr.Dot tam gaz devam ediyor.
Dünya’da ve Türkiye’de ilk kez ürünü sembolize eden bir karakter için (Mr.Dot) hazırlanmış blog fikri TamOtomatik‘ten çıkmıştı.
Ürünün hitap etmek istediği kitleye (okul ve plazalardaki internet gençliği) ulaşabilmesi açısından gayet yenilikçi bir internet pazarlama çalışması ve sanırım çok da başarılı oldu.
Yaşasın blogların gücü!
E-postalar hakkında asla unutmamanız gereken 3 şey;
1- Konu Kısmı:
Bir e-postanın “sil” butonundan kurtulmasının tek yolu, konu kısmının alıcının ilgisini çekmesidir. Her ne kadar “siz” ve “bedava” kelimeleri çekici olsa da, bu kelimeler gereğinden fazla kullanıldıklarından, artık alıcıyı etkileyemez durumdalar. E-postanın konu kısmı, ilanınızın başlığıyla aynı şeydir. Gerillalar bilir ki, eğer bir ilanı hazırlamak için 10 saatleri varsa, 9 saati başlığı seçmek için harcamak gerekir.
2- E-postanın açılış kısmı:
E-postalarınızın içeriğinin alıcılar tarafından okunmaya devam edilmesini sağlayan kısım burasıdır. Bu yüzden açılış işinizin hakkında değil, sadece alıcının hakkında birşeyler içermelidir. İnsanlar kendileriyle, işinizle olduğundan daha fazla ilgilenirler.
3- E-postanın uzunluğu:
E-postalarınızı mümkün olduğunca kısa tutun, tıpkı bu paragraf gibi…
Kaynak: Jay Conrad Levinson
Sitenizi tasarladınız – hem de en iyi şekilde, kullanıcı dostu olarak -, SEO (Search Engine Optimization – Arama Motoru Optimizasyonu) yaptırdınız – artık özel kelimelerle sizi arayanlar sitenize ulaşabiliyor- ve çevrimiçi satış yapmaya başladınız. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, çevrmiçi satışlarda da, ziyaretçilerinizin sadece küçük bir kısmı sizden satın alma yaptı. Deli gibi, SPAM, e-posta reklamı ile tanıtıma devam ettiniz ve ziyaretçi sayısını binlere çıkarttınız. Ama hala sitenizden yüksek satış rakamlarına ulaşamıyorsunuz…
İşte çok küçük bir tavsiye;
Sitenizi ziyaret edip, birşey almadan çıkanlara, siteden çıkar çıkmaz açılan bir pop-up sayfası yerleştirseniz ve deseniz ki; “Ey ziyaretçi, sitemize geldiğiniz için teşekkürler, sitemizden birşey almadığınızı gördük, olabilir, canınız sağolsun. İsterseniz aşağıdaki forma adınızı, adresinizi ve e-posta adresnizi girin. Eğer bu kısımları doldurussanız size ücretsiz olarak ……. yollayacağız. Bu teklif size, sitemizi gezip birşey almadığınız için sunuluyor”.
Sonra bu şekilde topladığınız adreslere, hem vaad ettiğiniz ücretsiz şeyleri yollasanız, hem de basılmış bir sipariş formu yollasanız???
Belki de sitenizi ziyaret edip, birşey almadan giden ve belki de sonsuza kadar bir daha dönmeyecek olan ziyaretçileri müşteriye çevirebilisiniz!
Ne dersiniz?
Perry Marshall, sitesinde fikirlerini ücretsiz dağıtmaya devam eidyor. Şimdi de “Google AdWords’de Başarılı Olmak” konulu, 5 gün süren bir kursu ücretsiz veriyor. Kursa alabilmek için, Perry Marchall’ın sitesine üye olmanız lazım. Üyelik ile ilgili kısmın altında kocaman şu ibare var “Size kesinklikle spam yollamayacağıma, ve e-posta adresinizi kimseye vermeyeceğime yemin ederim.” Kurs ile ilgili bilgilere, bu bağlantıdan ulaşabilir ve üye olabilirsiniz.
Pazarlamanın geldiği yeni noktada, artık hepimiz bir şekilde kişisel bilgilerimizi kaptırık. Ya bankalarda hesap açtırabilmek için, ya bir çekilişe katılabilmek için, ya da bir siteye üye olabilmek için bu bilgileri güle oynaya verdik pazarlamacıların ellerine. Pazarlamacılar da bu bilgileri, bizlere yeni birşeyler satmak için kullanıyorlar. (Düşünsenize son 1 hafta içerisinde cep telefonunuza size birşey duyurmak veya satmak için kaç mesaj geldi?)
Şimdi işin zor yanı başlıyor, pazarlamacıların görevleri artık sadece bu bilgileri toplayıp, analiz edip, uygun kampanyalar düzenlemekle sınırlı kalmıyor. Bundan sonra bu bilgileri elde etmek çok daha zor olacak. Pazarlamacılar artık bu bilgileri vermemiz için bize neler verilecek??? Hiçbirimiz eskisi gibi kolay ve ucuz şekilde kişisel bilgilerimizi vermeyeceğiz!
ADMEDIA PARTNERS, pazarlama ve reklam işleriyle uğraşan firmaların 2006 yılı beklentileriyle ilgili anket çalışmasını yayınladı.
Aşağıda değerleri görebilirsiniz.
2006 YILINDA |
|||
|
ÇOK |
ORTA |
AZ |
Interaktif |
%79 |
%21 |
%0 |
Deneysel |
%52 |
%40 |
%8 |
Veri Tabanı |
%48 |
%48 |
%2 |
Halkla |
%10 |
%59 |
%31 |
Direkt |
%20 |
%50 |
%30 |
Satış |
%10 |
%62 |
%29 |
Uzman |
%27 |
%63 |
%11 |
Genel |
%2 |
%43 |
%55 |
2006 YILINDA |
||
|
EVET |
HAYIR |
Interaktif |
%69 |
%31 |
Deneysel |
%46 |
%54 |
Veri Tabanı |
%41 |
%59 |
Halkla |
%39 |
%61 |
Direkt |
%35 |
%65 |
Satış |
%25 |
%75 |
Uzman |
%25 |
%75 |
Genel |
%15 |
%85 |
Araştırma gösteriyor ki, reklamcılık ta pazarlama da kesinlikle INTERNET’e doğru kayıyor. Pazarlama ve reklam şirketleri de 2006 yılında pazarlama ile ilgili faaliyetlerin internet üzerinde olacağını tahminliyor. Özellikle GENEL REKLAMCILIK’ın öldüğü çok net biçimde sonuçlardan anlaşılıyor.
Hep beraber internet taşınıyoruz…
Bu araştırmanın tamamın .pdf formatında buradan indirebilirsiniz.
HSBC’nin yeni kampanyası;
Sadece e-posta yoluyla aldığınız her ekstrenin eğitime katkısı var.
HSBC Bank, sadece e-posta yoluyla aldığınız her ekstre için Çağdaş Yaşamı Destekeleme Derneği’ne bağışta bulunuyor.
Sadece e-posta yoluyla alınan her 500 ekstre, 1 gencimize 1 aylık burs imkanı sağlıyor.
Siz de HSBC Advantage, HSBC Campus ve HSBC Premier Kredi Kartları, Kredili Mevduat Hesabı veya Otomatik Ödemeler ekstrelerinizi sadece e-posta yoluyla almak için başvurun, sizin de eğitime katkınız olsun.
Kampanyaya verilen destek arttıkça, üniversite eğitimine verilen destek de artacak!
Müşteriye bir şey sunarak maliyetleri azaltmak için güzel bir örnek. Düşünsenize eğer müşterilerine sadece “e-ekstreye geçin” deseydi kaç müşteri ilgilenirdi?
Torino 2006 Kış Olimpiyatlarının ortaklarında (artık sponsor lafı kullanılmıyor) VISA, olimpiyatlarla ilgili gelişmeleri duyurmak için web günlük kullanıyor. Gelişmeler, Kanadalı sporcular tarafından yazılıyor. Pazarlama iletişimi için web günlüklerin kullanılmasına bir örnek daha…
Internet üzerinde var olabilmek için, özellikle arama motorlarında arama sonucu olarak çıkmak bir şart. Hatırlarsanız, Dünya Gazetesi’nde yayınlanan makalemde de bunu belirtmiştim.
Doğal olarak, bu stratejiyi kötüye kullananlar da var. Anahtar kelimeleri binlerce tutup, yapılan her aramada sonuçların içerisinde çıkmaya çalışanlar…
İşin ilginç tarafı, bunu yapan dünya devi firmalar da var; BMW ve RICOH gibi.
Google, BMW sitesini arama motorundan kaldırdı. RICOH’a da bir uyarı yolladı.
Yakında BMW ve RICOH, anahtar kelimelerini düzeltip, sınırlayıp yeniden listelenmek için Google’a baş vuracaklar.
Aman siz de dikkat edin, arama motor sonuçları olmadan siteniz görünmez olacaktır. Bir anda görünmez olabilirsiniz!
TümHaberler.Com’un Haberi:
“İnternette en çok kullanılan arama motoru Google`ın, kullanıcıların girdiği tüm internet siteleri ile gönderdiği tüm e-postaların kaydını tutarak, e-postaların bir kopyasını sunucularında sakladığı ortaya çıktı. İngiliz The Times gazetesinin sayfalarında geniş şekilde yer verdiği habere göre, Microsoft`un elektronik posta hizmeti `hotmail`in en büyük rakiplerinden olan e-posta servisi Google`ın Gmail`i kullanılarak gönderilen her elektronik postanın bir kopyası şirketin sunucularında saklanıyor. Google yetkilileri, bu durumun reklam uygulamaları için kişinin eğilimlerinin belirlenmesi amacı taşıdığını söylüyor. Bedava olan Gmail kullanılarak gönderilen her elektronik postayla birlikte, şirketin belirlediği bazı reklamlar da gönderiliyor.”
Google, İZİNSİZ PAZARLAMA yapıyor.
Müşterilerin tepkisi ne olacak?
Aranızda Internet üzerinde alışverişe olanak sağlayan siteleri kullanan var mı bilmiyorum. Temel olarak e-bay mantığıyla hareket eden siteler bizde de sürekli gelişiyorlar. Hala gittigidiyor.com bu alanda lider, yenilikleriyle de lider olmaya devam edecek gibi gözüküyor.
Doğan Yayınlılığa air bir alışveriş sitesi de hemalhemsat.com Bu site daha evvel pazaryerim.com adıyla faaliyet gösteriyordu. Önce ismini HemAlHemSat.com’a değiştirdiler. Şimdi de tüm arayüzü değiştirmişler.
Tamam, değişim muhakkak gerekli, bu konuda hepimiz hemfikiriz ama radikal değişiklikler yapılırken bence çok düşünülmeli.
Şimdi bu siteyi eski şekliyle kullanmaya alışık yüzlerce kullanıcıyı gözünüzün önüne getirin, belki bu hali daha “kullanıcı dostu” ama eski kullanıcılar için hiç de “dost” olacağını zannetmiyorum.
Bu tür değişiklikler sadece çevrimiçi (online) mağazalar için değil tüm mağazalar için çok tehlikeli olabilir. Örneğin MİGROS. Benim evimin yakınındaki Migros’un değişmez müşterisiydim, çünkü her ürünün yerini biliyordum ve 10-15 dakikada istediğim herşeyi elimle koymuş gibi bulabiliyordum. Yılbaşından sonra tüm raf yerleşimlerini değiştirdiler, artık istediğim hiçbirşeyi bulamıyrum, çünkü eski yerlerinde değiller. Eminim ki, şu anki yerleşim birçok müşterinin ürünlere daha kolay ulaşmasını sağlıyordur, ama benim gibi SADIK bir Migros müşterisini kaybettiler. Artık alışverişimi ikinci en iyi ürün yerini bildiğim marketten yapıyorum.
Sözün kısası, değişiklikleri yaparken “sadık” müşterileri de düşünmek gerekli…
Yapılan araştırmaya göre, ABD’deki firmaların %60’ı web günlük dünyasını (Y.N.: Blogosfer kelimesinin en yakın Türkçe hali bu olsa gerek) dinlemiyormuş.
Sanırım bizde bu oran %90’lardadır.
Artık bir an evvel markalarımızın;
a- web günlük dünyasına dalmaları
b- web günlük dünyasının içerisinde bulunmaları
c- web günlük dünyasını dinlemeleri
gerekiyor.
Müşteri şikayetini en son duyan fiirmanın kendisi olmasın…
Ürün ve hizmetler ile ilgili en ucuz geri bildirim web günlüklerde duruyor.
Web günlük dünyası ile artık hepimiz bir ürünü piyasaya sürmeden müşteriden her türlü tepkiyi alabiliriz.
Lütfen, lütfen, lütfen kullananlım bu gücü….