Bazı ürünler var ki, bulmak ne kadar zor olsa da, fiyatı ne kadar artsa da, müdavimleri ondan vaz geçmiyor. Herhalde bizde bu örneğe en uyabilecek ürünlerden biri Tekel Birası.
TEKEL özelleştirilip Mey tarafından satın alındıktan sonra, bizim emektar bira da her yerde bulunmaya başlandı. Üstelik bu bira için çok ciddi bir pazarlama kampanyaları yapıldı, yapılıyor.
Herhalde müdavimlerinin çoğunun bu birayla bir anısı var. Benim için de Tekel Birası, ünversite yıllarımı bana hatırlatan ikonlardan biri. Senelerce, biryerlerde karşıma çıktığında tercih ettiğim bir biraydı.
İlgileneneler bilir, ilk dönemlerde, “O Bazılarının Tercihi” sloganıyla yeniden piyasaya sürülmeye başlanmıştı.
Akabinde, ilginç bir web sitesi ile Tekel Birası daha da popüler olmaya başladı. İlanlardan sonra bir de siteyi gezince herşey bana tuhaf geldi, hala kafamda PAZARLAMA İLETİŞİMİ ve TEKEL BİRASI bir araya gelemiyor!
Son olarak, 4’lük şişelerde “66 Yıllık Yepyeni Şişesiyle” sloganı ile satılmaya başlanmış bizim emektar.
Ben hala kafamda oluşan zıtlığı biryerlere oturtamadım. Tamam, MEY en doğru şeyi yapıyor; tabii ki her ürün gibi Tekel Birası için de pazarlama yapılmalı. Ama ben bu biranın “sefil” yanını seviyorum.
Bazı ürünleri -ya da en azından Tekel Birasını- pazarlamasız bırakmakta fayda var galiba. Ne de olsa bizler senelerdir bu birayı almak için hiçbir reklama, promosyona ihtiyaç duymadık. Hatta belki de dünyadaki en kötü dağıtım stratejisine sahip bu birayı bir şekilde bulduk, içtik.
Ey Mey, siz bu birayı adam gibi dağıtın yeter!