Geçen yazımda, verdiğim eğitimler sırasında tecrübeli satış profesyonellerinin satış kariyerinin henüz başında olanlara bırakacakları bir tavsiye mektubu çalışması yaptığımızdan bahsetmiş ve bu süreç içerisinde ortaya çıkan öğütleri sizlerle paylaşmaya başlamıştım. Kaldığım yerden devam ediyorum;
– Başarılı ya da başarısız olsun, her satış görüşmesinden sonra muhakkak bir değerlendirme yapın. Neler iyi gitti, neler kötü gitti, bir sonraki satış görüşmesi için elimde ne var? Bu soruların cevapları deneyimlerin bir sonraki satışa aktarılmasının en temel yolu olacaktır.
– Robert Cialdini’nin de iknanın silahları arasında belirttiği gibi, insanlar beğendikleri kişilerin söylediklerini daha hızlı benimserler. Bu sebeple eğer bir satıcı olarak görünüşünüzle, fikirlerinizle beğenilmeniz durumunda, müşterinizi ikna etmeniz çok kolaylaşacaktır.
– İlişkiler kurun ve bunları takip edin. Sadece satmak için değil, ilişki kurmak için, ilişkileri sürdürmek için, ilişkilerinizi geliştirmek için de müşterilerinizi arayın. Bir şeyler satmak istemediğinizde de müşterilerinizi aramak, onların güvenini kazanmanın en kolay yolu olacaktır.
– Mükemmellik iyinin düşmanı olabilir, bazen iyi ile yetinmek hızlı olmanın temel formülüdür. Her şartın, her şeyin mükemmel olmasını beklemek bazen çok geç kalmanıza sebep olabilir.
– Risk almaktan çekinmeyin, gerektiği kadar risk alın. Bir kaplumbağanın en riskli hali düşünülenin aksine kabuğuna çekildiği andır, zira bu şekilde hiçbir şeyden olmasa bile susuzluktan, açlıktan ölecektir. Kaplumbağanın risk alıp yemek veya su bulmak için bir tarafa gitmesi gerekir. Bazen satıcılar risk almaktan çekindikleri için büyük hatta çok büyük fırsatları kaçırırlar.
– Takip edin, takip edin, takip edin. Bir teklif verdiğinizde muhakkak takip edin.
– Ve en önemlisi, asla oldum demeyin. “Oldum demek, öldüm demektir.”
Bu harika öğütlerin işinize yaraması dileklerimle…